Otizm Spektrum Bozuklukları

Otizm Spektrum Bozuklukları

  • Dr. Ömer Faruk TUNCER
  •  
  • 2021-08-26

Otizm Spektrum Bozukluğu; sosyal iletişim ve etkileşim sorunları ile tekrarlayıcı davranış kalıpları ve sınırlı ilgi alanlarını kapsayan belirtilerin görüldüğü bir psikiyatrik bozukluktur. İlk tanımlandığı dönemlerde nadir bir hastalık olduğu düşünülse de, son dönemde yapılan çalışmalarda, yaklaşık her 60 çocuktan birinde otizm olduğu belirlenmiştir. Son yıllardaki prevalans artışının sebebi henüz kesin olarak bilinmese de; artan farkındalık, erken tanı, ileri ebeveyn yaşı gibi birtakım etkenlerin, bu artışta rol oynuyor olabileceği düşünülmektedir.

Otizmli çocuklarda belirtiler, genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkmaktadır. Sosyal Etkileşimde Bozulma; ismi seslenildiğinde bakmama, anne-babanın ilgisini çekmek amacıyla gösterme, getirme, işaret etme gibi özelliklerin eksikliği, yaşıtlarıyla uygun akran ilişkisi geliştirememe, davranışlarda bozulma, Sözel ve Sözel Olmayan İletişimde Problemler; dil-konuşma gelişiminde gecikme, duyduğu sesleri (ekolali) ya da kendi söylediklerini (perseverasyon) tekrarlama, göz teması, jest ve mimik kullanımı, vücut duruşu gibi sözel olmayan iletişim araçlarında aynı yaştaki diğer çocuklara göre geride kalma, Kısıtlı İlgi Alanı ve Yineleyici Davranışlar; sallanma, el çırpma, dönme, el ovuşturma, parmak ucunda yürüme gibi tekrarlayıcı davranışlar, işlevsel olmayan objelerle tekrarlayıcı oyunlar, tipik oyuna ve oyuncağa ilgi göstermeme, objenin bütününden çok ufak bir ayrıntısıyla meşgul olma, ses, dokunma, koku gibi birtakım duyusal uyaranlara karşı aşırı hassasiyet, değişime direnç ve takıntılı davranışlar gibi belirtiler hastalığın klinik tablosunu oluşturmaktadır.

Otizm tanısı; yapılan muayene ve aileden alınan bilgiler ışığında klinik olarak konur. Erken tanı ve müdahale, hastalığın gidişi açısından oldukça önem arz eder.

Otizm tedavisi; otizmin temel semptomlarını hedef alan davranışsal ve eğitsel müdahalelere odaklanmaktadır. İlaç tedavisi, otizmin temel belirtilerini iyileştirmemekle beraber, eşlik eden psikiyatrik bozukluklar ve ek davranışsal sorunlar için kullanılabilmektedir. Ek olarak aileler tarafından alternatif ve tamamlayıcı tedaviler sıklıkla kullanılsa da, bu yöntemlerin etkinliğine yönelik yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır.